24 Temmuz 2012 Salı

SÜMERLER

SÜMERLER—SAMUEL NAOH KRAMER Arkeoloji ve çiviyazısının çözülmesi Sümer halkı teknolojik icatlar için inanılmadı bir yeteneğe sahipti. Daha ilk yerleşenler bile sulama fikrini akıl etmiş. Hem hiç maden olmamasına karşılık, ırmak kilini fırınlamayı öğrenmişlerdir. Çok az olan inşaat kerestesi yerine sazlıkları kesip, kurutup, hasır örerek barınak yapmışlardır. Ayrıca değer yargıları bakımından da dikkat çekicidir. Açık görüşlü, sağ duyulu, hırsa ve başarıya önem vermişlerdir. Kişisel hakları konusunda bilince sahip, ister kral, ister eşiti tarafında yapılsın, hakları çiğnenince tepki gösterirlerdi. Bireye ve bireyin başarılarına büyük değer veriyorlardı. Kahramanlar, krallar ve ensi’ler Sümer ülkesine ilk yerleşenlerin Sümerli olmadığı hemen hemen kesindir. Eridu, Ur, Larsa, Nippur gibi Sümer kentlerinin isimleri de Sümerce değildir. Sümer öncesi yerleşimcilerin isimleri bilinmiyor. Sümerlerin asıl yurtları hala bilinmemektedir. Sümer kenti Her kentin en belirgin özelliği, bir tepeye oturtulmuş tapınaktı, giderek devasa basamaklı kule yani ziggurat haline gelen tapınak. Rahipler, askerler ve prensler kent nüfusunun az bir bölümünü oluşturuyordu. Büyük çoğunluk çiftçi, hayvan yetiştiricisi, gemici ve balıkçı, tüccar ve yazıcı, doktor ve mimar, duvarcı ve marangoz, demirci, kuyumcu ve çölekçiydi. Geniş mülklere sahip zengin aileler de vardı. Fakat yoksullar bile çiftliklere, bahçelere, evlere ve hayvanlara sahip olabiliyordu. Kölelik kabul edilmiş bir kurumdu. Tapınakların, sarayın ve zenginlerin köleleri vardı. Çoğu savaş tutsağıydı. Ama bunların mutlaka yabancı olması gerekmiyordu. Savaşta yenilen komşu kentten gelen bir Sümerli de olabiliyordu. Özgür insanlar da belli suçlar da kölelikle cezalandırılabiliyordu. Sıkışıklıkta özgür insanlar çocuklarını köle olarak satabiliyordu. Yada borcunu ödemek yerine alacaklının ailesine çocuğunu teslim edebiliyordu. Köle eşya gibi malın sahibine aitti. Damgalanabilir, kaçmaya çalışırsa ağır ceza verilebilir, kamçılanabilirdi. Kölelerin bazı yasal hakları vardı. İş ilişkisine girebilirlerdi. Köle özgürle evlenirse, çocukları özgür olurdu. Yetişkin bir erkek köle fiyatı, bazen bir eşek fiyatından da düşük 20 şekeldi. Toplumun temel birimi aileydi. Ebeveynler tarafından ayarlanıyordu. Kadın önemli yasal hakları vardı. Mülk sahibi olabilirdi. Kadının çocuğu olmuyorsa, kocası ikinci bir kadınla evlenebilirdi. Devletin bir ucundan ötekine kadar vergi toplayıcıları vardı zenginler ve güçlü insanlar, diğer insanların eşeklerini ve evlerini düşük fiyattan satmaya zorlanıyorlardı. Muhtaçlar, dullar, yetimler kötü muamele görüyorlardı. Lagaş’ta siyasal ve toplumsal durum o kadar kötüleşti ki tanrı yöneticiyi değiştirdi. Mahkemeler genelde üç yada dört yargıçtan oluşuyordu. Mahkeme kayıtları ile ilgili tabletler bulunmuştur. Gerek çalgılarla gerekse insan sesi ile yapılan müzik Sümer yaşamında önemli rol oynuyordu. Sümerlerin sanata yaptıkları en özgün katkı silindir mühürdür. Sümer ekonomik yaşamında en önemli rolü oynayan ağaç hurma palmiyesiydi. Bu ağaçtan lal (bal) olarak bilinen tatlı bir madde çıkarılıyordu. Sümerde en popüler içki biraydı. Teoloji, ayin ve mit Sümerler, yahudilik, hiristiyanlık, islamda etkiler bırakan dinsel fikir ve kavramlar geliştirdiler. Sümer tanrıları insan biçimliydi. Yüzlerce tanrı olduğu biliniyor. Ölüler diyarı hakkında gılgamış destanında bilgiler vardır. Her yıl kutlanan bir çok bayram vardı. Sümer Gökçeyazını Sümer okulu Sümer okulu ‘ edubba’yani tablet evi adıyla biliniyordu.günümüz öğretim kurumlarından farklı olarak, Sümer okulu ayrıca yaratıcı yazarlık diyebileceğimiz şeyin de merkeziydi. Geçmişin yazınsal yaratılarının incelenip, kopyalandığı yer burasıydı. Sümer okullarından mezun olanların büyük çoğunluğunun tapınak ve saray ile zenginlerin hizmetine giren yazıcılar oldukları doğruysa da, yaşamlarını öğretmeye ve öğrenmeye adayanlar da vardı. İlk zamanlar büyük olasılıkla tapınağın uzantısı olarak başlayan Sümer okulu zamanla, din dışı bir kurum haline geldi. Anlayabildiğimiz kadarıyla, öğretmenlere öğrencilerden toplanan ücretlerden ödeme yapılıyordu. Müfredat programı da büyük ölçüde din dışı bir karakter taşıyordu. (devamı muazzez çiğ kitap notlarında yazılı) Dürtüler, güdüler ve değerler ( muazzez çiğ kitap notlarında yazılı) Sümeri’in mirası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder