KADERİMİZE YÖN VEREN YASALAR

KADERİMİZE YÖN VEREN EVREN YASALARI—SEZAVER SEÇKİ—SINIR ÖTESİ YAYINLARI Düşündüğümüz, hissettiğimiz, söylediğimiz ve yaptığımız her şey, kendi gerçeğimizi oluşturacak şekilde biz geri döner. Deneyimlerden ders alarak, davranışlarımızı değiştirerek ilerlemişsek, bilinç seviyemizde yükselme olur. Ancak ders almadan aynı davranışlara devam ediyorsak, kısır döngüler başlıyor ve bilinç seviyemiz yerinde sayıyor. İşte dibe vurma durumu, yükselişin durduğu böyle zamanlarda devreye giriyor ve sistem bizi ilerletmek için harekete geçiyor. Düşüncelerimiz kendi elektromanyetik titreşimine uygun deneyimleri çeker ve hayatımızda düşündüğümüz, hak ettiğimize inandığımız şeyler olur. İnsanın çevresinin bir ayna olup iç dünyasını yansıttığını belirterek diyebiliriz ki birinin davranışına kızdığımızda, bu davranışın aynısı bizde olduğunu görmek ilginç bir yüzleşmedir. Eğer böyle değilse birlikte titreşmezler ve öfke olmaz sadece karşı tarafın davranışını sakinlikle karşılar ve ne gerekiyorsa onu yapar. 1193 yılında hearthmath enstitüsü, kalbin etrafında büyük bir enerji alanı olduğunu buldular. Kalpte oluşan elektrik akımı, beyinde oluşan elektrik akımından 60 kat daha güçlü olduğunu buldular. Evrende yaptığımız her hareket, ürettiğimiz ve yaydığımız her enerji bumerang gibi bize geri dönmektedir. Başlangıcı olan her şeyin sonu vardır. Her şey değişir ve dönüşür. 1963de Edward Lorenz bir matematik teorisini sunarken ‘ Afrika’da bir kelebeğin kanat çırpışı, Amerika’da fırtınaya sebep olabilir’ cümlesini kullanmış ve bu teori kelebek etkisi olarak adlandırılmıştır. Gündelik yaşamımız sürdürürken her karar alışımızda çok küçük bir düzeyde de olsa evren geleceğini etkileriz. Evrende kolektif bilinç vardır. Yüz maymun hikayesi vardır bunun için. Maymunlar patates yemektedirler. Bir tanesi suya düşün patatesi yer. Sonra patatesleri suya düşürerek yemeğe başlar. Sonra başka maymunlar da böyle yapmaya başlar. Sonra adadaki tüm maymunlar böyle yapar. Ancak ilginç bir şey olur ve diğer adadaki maymunlar da patatesi suya düşürüp yemeğe başlamıştır. Canlılardaki kolektif bilinç hali. Ruhsal alemde dünyaya gelmeden önce yaşayacağımız hayat planı hakkında bizim de onayladığımız bir anlaşma yapıyoruz. Bu anlaşma gereği ihtiyacımız olan hayat derslerini, deneyimlerimizde rol alacak kişileri, anne-babamızı, hatta bedenimizi bile seçiyoruz. Ancak ilahi plan gereği doğumumuzla birlikte bu anlaşmaları ve seçimlerimizi unutuyoruz. Niye böyle olaylar beni bulur diye şikayet ettiğimiz sorunlar tam da aşmamız gereken bir hayat dersini, kendimizle ilgili öğrenmemiz gereken bir bilgiyi işaret ediyor olabilir. İhtiyacımız olan hayat dersimizi sevmek değil, onu kabullenmektir Einstein…hayatında hiç hata yapmadığını düşünen biri, hiç yeni bir şey denememiş demektir… Mevlana…insanlardan gördüğün iyilik de zulüm de senin huyundandır, sen kendini onların aynasında seyredersin… Dan Milman….aşağıdan baktığımızda dünya adil olmayan kusurlu bir yerdir. Yüksekten baktığımızda ise kusursuz bir tekamül ortamıdır… Suçlamakla ilgili iki türlü hal vardır. Biri kendini suçlar ve hayatı kendine zindan eder, diğeri de etrafındakileri suçlar ve hayatı etrafındakiler zindan eder. Oysa hayat deneyimlerimizde suç da yok, suçlu da yok. Yalnızca deneyimlemek, öğrenmek ve gelişmek var. Tanrı bile affedici olurken, bizim acımasızca yargılamamız ne ilginç değil mi? 10/09 kuralına göre, hayat %100 ise bunun sadece %10u yaşadığımız somut olay iken hayatımızın kalan %90ı olayları algılama şeklimiz ve verdiğimiz tepkilerimiz oluşturur. Özgür irade yasası vardır evrende. Özgür iradeye saygı göstermek durumundayız. Fikir ve davranış şekli empoze etmemeli ve zorlamamalıyız. Ancak fikrimizi beyan edebiliriz. Yaşaması gereken deneyim hakkını elinden almış oluruz aksi halde. Çekim yasası gereği, istemediklerinize değil, istediklerinize odaklanın ve geleceğine inanarak sükunetle bekleyin. Endişeyle beklemek enerji akışını sıkıştırır, istediğinizin olmasını zorlaştırır. Süreç yasası gereği her şey kademeli bir geçişten ilerler. Hiçbir şey birden olmaz. Her şeyin gelişim süreci vardır. Lincoln…kazanmayı değil gerçeği seçiyorum. Başarıyı değil ışığın doğrultusunda yaşamayı seçiyorum… Mevlana…tövebenizin kabul olup olmadığını anlamak istiyorsanız, tövbe ettiğiniz şeyi yapma arzunuzun kalıp kalmadığına bakın… Eğer ortada bir zulüm varsa, zulme boyun eğmenin sabır olmadığını, öyle bir durumda doğru olan davranışın çare aramak olduğunu hatırlamak gerekir.