Sf 12-düşünce asla bilinmeyeni deneyimleyemez: her zaman bilinmeyeni içine alabilmeyi arar ama bilinmeyeni asla bilinenin içine alamaz bu yüzden de bilinenle, bilinmeyen arasında çatışma oluşur.
Sf 14—hiç birçözüm, ne kaar akıllıca ve iyi düşünülmüş olursa olsun, çatışkıyı sona erdiremiyecektir.. Bunu gerçekleştirmek için düşüncenin hangi kaynaktan doğduğunu ve nasıl aktığının farkına varılması lazım.
Sf 15—eğer siz hala sorunun nasıl çözüleceğini bulmak için, sonuç üretmek için farkındaysanız: düşünce alanıdayız ve düşünce alanı, ben, ego alanı içindeyiz
Sf 17—zihin belleğin, deneyimlerini bilgilerin tortusudur ve bu trotular konuşur.
Sf 20—inanan zihin koşullu bir zihindir
Sf 21—ilişki bizim düşünüş biçimlerimizin ortaya çıkardığı bir aynadır. Hakikat ilişkinin olgularında yatar, ilişkinin dışında değil. Çevreden soyutlanmış bir yaşamda bunun olamayacağı açıktır.
Sf 25—kendi düşüncenizi izlemekle geçirdiğiniz bunca yıldan sonra niçin hala derin sulara değemediniz?
Kendi düşüncenizi izlediğiniz için ödüllendirilmeyi bekliyorsunuz—eğer bunu yaparsanız –bunu elde edersiniz. Bunu düşünüyorsanız gerçekten izlemiyorsunuz.
Sf 26—zihin bütünüyle dingin olduğunda derin sulara değme olanağı vardır.
Sf 27—düşünmek nerede sona erer ve meditasyon nerede başlar?. Önce düşünmek sona erecek ve sonra meditasyon başlayacak değildir.
Sf 50—bir sezgiye sahip olduğunuzda düşüncenin yok oluşu şaşırtıcı ölçüde güzel ve ilginçtir.
Sf 51—benim bir parçam ‘ben diğer bölümleri denetlemek zorundayım’ der. En kendimi denetlemek zorundayım der.
Sf 62—düşünmek nedir? Belleğin, deneyimlerin beyin hücrelerinde biriktirilmiş bilginin tepkisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder