Sf 147—‘ kötü huylu ve kıt zekalı kaba insanların böylesine nitelikli bir araca (bedene) ve bu düzenek yığınına layık olmadıklarını düşünüyorum’
Hemcinsi insanoğullarını başka yerlerde ‘ hela doldurucu’ olarak adlandırdığı da görülmüştür.
Vejetaryendi. Hareket edebilen her hangi bir şeyin acı da duyabileceği inancıyla, yalnız yer değiştirmeyenleri, yani bitkileri yemeye karar vermişti
Defterlerinin başka bölümlerinde hayvanlara cahilce kötü davranılmasından yakınarak, düşüncelerini şöyle açıklar: ‘Atların burun deliklerini kesme uygulaması küçümsenmelidir. Bu yönteme, sanki doğa işini doğru yapmamış vs bunu insanların düzeltmesi gerekiyormuş düşüncesiyle, ancaklar alıklar başvurur.’
Sf 169—Rönesans şairi Giovanbattista Giraldi 1550’lerde şöyle yazmış:
..Leonardo bir yüzü resmetmek istediğinde, önce onun ayırt edici özelliklerini ve mizacını ele alırdı..ve nasıl olması gerektiğine karar verdiğinde: bu tür insanların bir araya geldiği yerler gider ve bıkmadan yüzleri, tavırları, giysileri ve bedensel hareketleri gözler…bunları her zaman kemerinde taşıdığı küçük defterine kayıt ederdi..’
1497’de leonardo’nun son akşam yemeği için iki yılın büyük bölümünü harcamasından sonra sabrı taşan ve sanatçının yemekhanesinde yarattığı dağınıklığa kızan baş rahip Ludovico’ya şöyle yakınmıştı: ‘ Bitmeyen yalnızca Yahuda’nın başı. Bir yılı aşanbir süredir Leonardo resme dokunmadığı gibi, görmeye bile bir kez geldi.’
Ludovico öfkeyle, Leonardo’yu açıklama için çağırdı. Leonardo şöyle cevap vermişti.
‘ Herkesin bildiği gibi o, kötülüğü ile göze batan bir alçaktı. Dolayısıyla günahkarlığına uyan bir çehre betimlenmeli. Bir yıldır kentn tüm haydutlarının yaşadığı Borghetto’ya gidiyorum. Ancak henüz aklımdakine uygun kötülükte bir yüz bulamadım. Bu yüzü bulduğumda resmi bir güne bitireceğim. Ancak eğer araştırmam sonuçsuz kalırsa, beni şikayet etmeye gelen ve aranan özelliklere tam uyan baş rahibin çehresini kullanacağım.’
Bu zekice cevap Ludovico’yu o denli güldürmüştü ki, Leonardo’nun gerekçelerinin belirgin zayıflığına karşın, baş rahibin yerine sanatçının yanında yer almıştı.
Sf 184—Vittrivius adlı yazar: ‘ insan bedeninde merkezi bölüm göbektir. Bu yüzden bir insanı sırt üstü yatırıp el ve ayaklarını uzatsa ve göbeğin merkez alındığı bir pergelle etrafında daire çizilebilse, iki elinin ve ayaklarını parmakları dairenin kenar çizgisine değer.
Leonardo, insan bedeninin gözlenebilir orantıları olduğunu fark etmiş ve bu kavramı 1487’lerde yaptığı Vitruviyen adam çizimiyle ifade etmişti.
Sf 195—‘ Evrendeki her şey dalgalar yoluyla yayılır.
Sf 201—‘ Doğadaki her eylem, mümkün olan en kısa sürede gerçekleşir.’
Leonardo’nun optik dalgaların özelliklerine ilişkin ancak yüzyıllar sonra yerli yerine oturacak buluşlar yaptığı görülmektedir. ‘Taş durgun bir suya fırlatılırsa, daireler merkezden eşit uzaklıkta olacaktır. Ancak eğer akıntı varsa, bu daireler yumurta biçimini alıp, basık hale gelecekler ve akıntı boyunca, merkezleriyle birlikte yaratıldıkları noktadan uzaklaşacaklardır.
Sf 221—Osmanlı imparatorluğu, Venedik’in ezeli düşmanıydı. Leonardo kente vardığında 2. Beyazıt askerleri Lido’dan uygun adımlarla 2 gün uzaklıktaydılar. Konseye rapor sunar:
‘ ..Türklerin İtalyan topraklarına ancak İsonzo vadisinden geçerek ulaşabileceklerinin farkına vardım. O noktada uzun süreli bir savunma yapılamıyacağını anlamış olmama karşın, kabul etmeliyiz ki, bu ırmak sayesinde az sayıda adam, çok sayıda adamdan daha önemlidir.’
Bilinmeyen nedenlerler Venedik’liler Leonardo’nun bu düşüncesini kabul etmez.
İnanılmaz derece pahalı bulur.
(İsonzo nehri üzerine hareketli bir ahşap bent kurulması ve ırmak yolu değiştirilerek büyük bir su kütlesinin birikmesi sağlanabilirdi. Osmanlılar saldırdığında da bent açılır ve askerler sel suların kapılır)
Sf 247—Michelangelo’nun leonardo’dan hoşlanmayışının kökenlerini anlamak kolay. Bir üst sınıf çocuğu ve iyi eğitim görmüştü. Daha çocukken babası Medici ailesiyle bağlantı kurmuştu. Eşcinselliğini hiçbir zaman kabul edememişti. Beni çarpuk, çurpuktu. Kafasını dine takmış ve eserlerini Tanrıya adamıştı.
Leonardo ise yakışıklı, köylü, gayri meşru, yüksek tahsil görmemiş, dost canlısı verahatına düşkündü. İkisi arasındaki tek ortak yön zekalarıydı.
M, Leo’u sanat ve bilimi ciddiye almadan ilgi duyan: yeteneklerini düş ve aldatmaca uğruna harcayan biri olarak görüyordu. Ona göre Leo, hiçbir siparişi elince tutamazdı. Tanrı’nın akıl sır ermez şekilde bağışladığı o büyük yeteneği hak etmememişti.
Sf 323—leo tasarımı hava pervanesi yanı şimdiki helikopter
İnsanın uçması ile ilgili çizimleri var
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder