Sf145-147—Sarı Özbek’i şgal eden Juan-Juan’lar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Asıl işkenciyi, güçlü oldukları için satmadıkları için satmadıkları esirlere yaparlarmış. Önce esirin başını kazır. Saçları tek tek kökünden çıkarırlarmış. Usat bir kasap deveyi keser, derisini yüzermiş. Derinin en kalın yeri devenin boyun yeri imiş. Buradan çıkan parçayı, taze, kanlı saçı yolunmuş esirin başına sararlarmış. Bir deve boynundan 5-6 parça çıkarmış.. bugğn yüzücülerinin kullandığı kauçuk başlığa benzermiş.. Bun aderi geçirme işkencesi derlermiş. Deri geçireilen tutsak başını sağa sola sürtmesin diye tahta kalıp bağlar, çığlıkları duyulmasın diye uzak yere götürürlermiş. Güneşim altında birkaç gün behklermiş. Deve derisi sıcaktan kurutukça kafayı sıkarmış ve acıdan esir aklını kaybedermiş. Artık mankurt olurmuş. Makurt olmadan yakınları onu kurtarmasın diye yanına gözcü koyarlarmış
Bir mankurt vücudu saman dolu mankenden farksız olurmuş.
Mankurt olamsı için bırakılan esirlerden çoğu ölür, 5-6 kişiden 2-3 kişi kalırmış
Mankurt kim olduğunu, geçmişini, insan olduğunu hatırlamzmış. İtaatli bir hayvandan farksız, kaçmayı düşünmeyen köle imiş.
Böyle yitik yerlerde 1 mankurt birkaç kişiye bedelmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder