Sf 22—insanlar ne zaman Sokrat ile karşılaşıp, konuşmaya başlasa hep aynı şey oluyordu. Siz bir konudan söz etmeye başlıyorsunuz ama Sokrat sizi yönlendirerek istediği yere çekiyor ve en sonunda geçmiş yaşamınızla ilgili ayrıntılı bilgi edinmeden: yaşamınızı her açıdan didik incelemeden sizi bırakmıyor
Sf 167—sokratese nereli olduğu sorulduğunda Atinalıyım demezdi—dünyalıyım derdi
Sf 75—epikoros ve arkadaşları, hoşlanmadıkları insanlar için çalışmak ve onların kaprislerini çekmek yerine Atina dışında basit bir yaşam tarzı yaşayarak özgür olmak isterler. Az para ile yetinecek ama iğrenç patronlardan emir almayacakladır.
Sf 78—epikuorsa göre insanın yaşamı için Doğal ve gerekli olanlar:Dostlar—özgürlük—düşünmek—yemek—barınacak yer—giysi
Doğal ama gereksiz: büyük ev—lüks banyo—yemek davetleri—hizmetçi—balık ve et. Doğal ama gerekli değil—ün—güç
Sf 101—seneca—düş kırıklığının temeli, isteklerimizin gerçeklik duvarına çarpmasıdır. Bizi çevreleyen dünyaya verdiğimiz tepkilerden öfke, dediğim dedik, kendine acıma, huzursuzluk, vs ile daha da çekilmez yaptığımızı öğrenebilse belki bilgeliğe biraz yaklaşmış oluruz
Sf 102—senece—ön görüp, kendimiz hazırladığımız düş kırıklıklarında daha az yara alırız. En büyük yararlı ise beklemediğimiz, başa çıkamadığımız düş kırıklıklarında alırız. Felsefenin görevi, biz gerçekliğin yıkılmaz duvarını aşmaya çalışırken, isteklerimizin mümkün olan en yumuşak biçimde yere inmesini sağlamak.
Sf 104—senece—öfke yalnızca akıl yürüterek vardığımız bazı düşümcelerden ortaya çıkar ve eğer bu düşünceleri değiştirebilirsek, öfke eğilimimiz de ortadan kalkar
Sf—120—alain de botton--huzursuzluk belirsiz bir durumda duyulan rahatsızlıktır. Huzursuzluğun en tipik göstergesi: insanlar keyif alınacak etkinlikte bulunurken örnek kültürel, cinsel, sanat, sosyal gibi, hoş zaman geçirememesidir
Sf 123—seneca—bilge kişinin kaybedeceği hiçbir şey yoktur. O sahip olduğu her şeyi kendinde taşır
Sf 135—zenon gemi batıp da bütün eşyaları suya gömülünce verdiği tepki…demek kader Benim sırtımda daha az yükü olan bir filozof olmamı ister.
Sf 136—seneca—insanlar bir şeyin kaçınılmaz olduğunu kabul etmeyip, imkansız olanı istedikleri gibi, olasılıkları görmeyip kaçınılmaz kaçınılmaz olmayanı da kabullenebilirler. Bu ikisini birbirinden ayırmak içinse akıl yürütmek gerekir.
Sf 137—roma sokakların toplana bakireler, nerona götürülüyordu. Senatör eşleri toplu sekse zorlanıyordu. Kocaları gözleri önünde öldürülüyordu. Neron roam sokaklarında tebdil-i kıyafetler dolaşıyor ve gözüne kestirdiği kişileri öldürüyordu. Seneca mahkemedeki görevinden 2 kere istifa etmek ve sakın bir hayat yaşamak istedi. Neron her defasında ona zara vermektense ölmeyi yeğleyeceğini söyledi. Ancak senece bu sözlere inanmayacak kadar tecrübeli idi.
seneca Neron’dan kaçamıyordu. Kendini felsefeye verdi. Huzursuzluk içinde geçen bu günlerde kendini doğayı incelemeye vermişti. Seneca doğa üzerine yazmaya, nerona ilk istifasını sunduktan hemen sonra başlamıştı. Tabii o zaman ömrünün son 3 yılı olduğunu bilmiyordu. Neronun, senecanın idamına karar verdiğini öğrendiğinde emre hiç karşı çıkmadan damarlarını kesti. Seneca, koşullara boyun eğip, arabanın peşinden gitmeyi öğrenmişti.
Seneca…hayatın bize getirdikleri için göz yaşı dökmeye ne hacet? Hayatın kendisine şöyle bir bakmak bizi göz yaşlarına boğmaya yetmez mi?
Sf 168—montaigne yerlilerin yaşamı ile çok ilgileniyordu. Yerli kabilelerinin birbirinde farklı çok değişik adetleri olduğunu tespit etmişti.
Sf 182—montaigne—biz dostlarımız sadece bize eşlik edecek, iyi yürekli ve eğlenceli insanlar oldukları için değil aynı zamanda en çok da bizi olduğumuzu sandığımız kişi biçiminde algılayabilecek ve anlayabilecek kişiler oldukları için seçeriz.
Sf 188—montaigne—engin bilgileri varro ve aristonun ne işine yaradı? Bu 2 insanın nasıl bu kadar bilgili ama o kadar da mutsuz olabildiğini anlamak için bilgi birikimini ikiye ayırdı. Bilgi ve bilgelik. Eğitim sisteminin amacı okullarda bizi iyi ve bilge kişi haline getirmek değil, bilgili bir insan yapmaktı. Heme şu soruyu soruyoruz. Yunanca yada Latince biliyor mu? En önemli soruyu sormuyoruz. Daha iyi bir insan daha bilge biri oldu mu? Oysa kimin daha çok şeyden anladığını değil kimin daha iyi anladığını merak etmeliyiz. Biz sadece belleğimizi doldurmakla uğraşıyor, kavramayı, doğruyu yanlıştan ayırma becerisini kazanmayı o kadar önemsemiyoruz
Sf 221—schopenhauer—insanın dayanabileceği gürültü miktarı ile zihinsel yetileri arasında ters bir orantı vardır.
Sf 246—schopenhauer—sanatçılar ve filozoflar bize yalnızca neler hissettiğimizi göstermekle kalmıyor, aynı zamanda yaşadığımız deneyimleri bizden çok daha büyük bir ustalıkla ve çok daha zekice dile getiriyor, yaşamımızın bize özgü olduğunu bildiğimiz ama kendi başımıza asla tam olarak adlandıramadığımız yanlarını alıp, onlara biçim veriyorlar.
Sf 253—nietzsche—öyle sanıyorum ki 2000li yıllardainsanların yazdıklarımı okumalarına izin verecekler.
Sf 259—nietzsche—mutluluğa ulaşmanın, yaşamdan tatmin olmanın yolu, acıdan sakınmak değil, acıyı doğal bir şey, iyi olana erişmek için çabalarken karşımıza mutlaka çıkacak bir basamak olarak görmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder